20 yaş dişleri ağızda en son süren ve ağız sağlığı açısından en az öneme sahip dişlerdir.

20 Yaş Dişlerinin Çekilmesi Gereken Durumlar

20 yaş dişleri ağızda en son süren ve ağız sağlığı açısından en az öneme sahip dişlerdir. Bu dişler 3. büyük azılardır. 20 yaş dişi olarak adlandırılmalarının nedeni 17-23 yaş arasında sürmeleridir.

Çoğu insanda ağzın dört köşesinde birer adet olmak üzere toplam dört tane 20 yaş dişi bulunur. Genellikle diş etine veya kemik içerisine gömülü bulunurlar ya da yer darlığı yüzünden farklı yönlerde sürerler. Bunlar bir dizi probleme yol açtığından, daha fazla sıkıntıya neden olmadan hekiminizin kararıyla çekilmeleri gerekir.

20 yaş dişinin yol açtığı sıkıntılar çeşitli faktörlere göre değişir. Çenenizin boyutu, dişin süreceği yön, problemin büyüklüğünde belirleyicidir. Belki hiç bir ağrı şikayeti olmayabilir ama diğer dişler büyük risk altındadır.

Tam gömük 20 yaş dişleri: Tam gömülü 20 yaş dişleri, sadece röntgen filmleri ile görülebilir.  Öndeki dişin köklerine  baskı yapabileceklerinden, periyodik olarak takip edilmeleri gerekmektedir.

Kısmen çıkmış 20 yaş dişleri: En çok sorun çıkaranlardır. Tam çıkamadıkları için öndeki dişe baskı yaparak çıkmaya çalışırlar. Üzerlerindeki diş eti parçası (kapşon) , zamanla arasına yemek artıklarının kaçması ve bakteri üremesi nedeniyle iltihaplanır. Dişin etrafındaki diş etinin iltihaplanması sonucunda; ağrı, şişlik, abse oluşur. Zor temizlendiği için çürük için uygun ortam oluştururlar, komşu dişleri de çürütebilirler.

Tamamen çıkmış 20 yaş dişleri: Genellikle sorun çıkarmazlar fakat çok geride oldukları için fırçalanmaları zordur. Bu nedenle ağız bakımı çok iyi olmayan hastalarda koruyucu bir önlem olarak çekilmeleri tavsiye edilir.

20 Yaş Dişlerinin Çekilmesi Gereken Durumlar

Enfeksiyon: Diş etinin altındaki 20 yaş dişinin folikül adı verilen koruyucu bir zarı vardır. Diş sürmeye çalışırken burada enfeksiyon meydana gelebilir. Enfeksiyon ağızda ağrı, kötü tat ve kokuya neden olabilir.

Ağrı: Enfeksiyon nedeniyle meydana gelen ağrı haricinde, sürmekte olan 20 yaş dişi baskı uygulayarak ağrıya neden olabilir.

Kist: 20 yaş dişlerinin gömülü kalıp süremediği durumlarda dişin etrafında kist oluşumu meydana gelebilir. Gömülü diş olduğu halde hiçbir şikayeti olmayan kişilerde film alındığında kist görülebilmektedir. Kistler diş, diş eti ve kemikte ciddi hasara sebep olabilirler.

Ön Azı Dişlere Zarar Vermesi: Gömülü kalan 20 yaş dişleri önlerindeki 2. büyük azı dişlerine ciddi hasar verebilirler.

Ön Dişlerde Çapraşıklık: Sürmeye çalışan 20 yaş dişleri öndeki dişlere baskı yaparak diğer dişlerde  çapraşıklığa neden olabilir

Besin gömülmesi:  Ağız içerisinde geride bulunan 20 yaş dişlerinin olduğu bölgeye fırçanın girmesi zor olduğu için temizlenmesi problemlidir. Temizliği sağlanamayan bu dişlerde diş eti hastalığı ve çürük oluşumu görülebilir.

Tümör oluşumu: Nadir de olsa gömük dişlerin etrafında çene tümörleri oluşabildiği gözlemlenmiştir.

20. Yaş Dişi İltihabı Veya Absesinin Belirtileri

– Ağrı (kendiliğinden veya üstüne basınca)
– Şişlik (ağız içerisinde veya yüzde)
– Kızarıklık-Çene altındaki lenf bezlerinin şişmesi
– Yutkunma zorluğu
– Ağzın kapatılamaması veya kapatınca 20 yaş dişi üzerindeki diş etinin ısırılması , baskı olması.

Gömük 20 yaş dişlerinin zararları:

– Öndeki dişe baskı yaparak çapraşıklığa neden olabilir
– Öndeki dişte çürüğe neden olabilir.
– İltihap için uygun bir ortam yarattığından zaman zaman ağrı ve şişliğe neden olabilir.
– Mevcut iltihap , vucudun zayıf bir anında kana karışıp ; kalp , böbrek , beyin , eklemler gibi hayati organlara yerleşebilir ve hayati tehlike yaratabilir.

Çekim aşamaları:

20’lik diş ameliyatı dişsel ve genel sağlık durumunuzun değerlendirilmesiyle başlar. Dişi rahat bir şekilde değerlendirebilmek için genellikle röntgen alınır. Dişin durumuna göre büyük bir film, küçük bir film veya dijital bir film alınabilir. Diş ameliyatı genellikle diş hekimi muayenehanesinde yapılan bir işlemdir ancak çok komplike durumlarda ameliyatın çene cerrahı tarafından ameliyathane şartlarında yapılması uygun görülebilir. Ameliyatın tipi ve süresi tamamen dişin durumuna, pozisyonuna bağlıdır. Genellikle işlem yarım saat ile bir buçuk saat arasında sürmektedir.

Ameliyattan 8 saat öncesine kadar bir şey yememeniz tavsiye edilir. İlk yapılacak işlem bölgenin uyuşturulmasıdır. Tam olarak diş ve etraf doku hissizleştiği zaman doktorunuz çalışmaya başlayacaktır. Kullanılacak yöntem dişin gömülü ya da sürmüş olmasına bağlı olarak değişir.

Diş Çekiminden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • İlk iyileşme süresi genellikle bir ila iki hafta alır ve ilk 48 saat içinde şişme olabilir. Uzun süren ağrı şişlik durumlarında da hekime haber verilmelidir.
  • Buz torbası kullanarak da ağrı ve şişmeyi (ilk 6 saat içinde uygulanmak kaydı ile) azaltabilirsiniz.
  • Operasyon sonrasında ki iki saat içerisinde veya hissizlik tamamen geçmeden bir şey çiğnememelisiniz.
  • Çekim yarasının üstüne konan tampon yarım saat kadar tutulmalıdır.
  • Bu tampon atıldıktan sonra gerekmiyorsa tekrar tampon konulmamalı oluşan pıhtının bozulmamasına özen gösterilmelidir.
  • Çekim sonrası 2 saat bir şey yenmemeli, bu süre dolduktan sonra da mutlaka ılık şeyler tercih edilmeli ve çok sıcak ya da soğuk yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
  • 24 saat sigara içilmemelidir. Dişin çekildiği yerde bir kan pıhtısı oluşacaktır ve bu pıhtı iyileşme için önemlidir. Sigara pıhtının bozulmasına ve yara yerinin iltihaplanmasına neden olabilir. Kuru soket denen bu durum uzun süre ağrıya sebep olur.
  • 24 saat alkol alınmamalıdır.
  • Hiçbir şekilde çekim yerine dokunulmamalı, yara bölgesi emilip tükürülmemeli ve kamışla bir şey içilmemelidir.
  • Yaralı bölge 24 saat kullanılmamalıdır.
  • Çekim yeri mutlaka temiz tutulmalıdır. Yara içerisine yemek artığı dolması önlenmelidir. Çekimden 24 saat sonra yumuşak bir diş fırçasıyla bölge yavaşça fırçalanmalıdır. Bu sırada ağız tuzlu suyla çalkalanabilir, su diş çekilen bölgede hafifçe dolaştırılıp yavaşça tükürülmelidir. Çekimi takip eden hafta içinde 2-3 kez yapılmalıdır.
  • Kanamanın hafif bir sızıntı halinde 6-24 saat sürmesi normal kabul edilmelidir. Kanamayı kontrol etmek için başınızı yukarıda tutacak yastıkta yatın. Kanayan alanda kullanmanız için size gazlı bez verilecektir. Gazlı bezi gerektikçe değiştirin ve kanama tamamen durana kadar kullanın.  Ancak kanama devam eder ya ada artarsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekir.
  • Ağrı olursa aspirin dışında bir ilaç tercih edilmeli, mümkünse bunun için hekime danışılmalıdır. Eğer antibiyotik kullanımı önerilmişse bunları enfeksiyonun tüm semptomları kaybolsa dahi belirtilen süre bitene kadar kullanın.
  • Operasyonu takip eden 24 saat içinde olabildiğince dinlenin ve güç gerektirecek aktivitelerden uzak durun.

MAKALELER